gazetesehirvizyon admin

Tarih: 18.06.2022 12:48

SOKAĞIMIZI GÜZELLEŞTİRİYORUZ

Facebook Twitter Linked-in

SOKAĞIMIZI GÜZELLEŞTİRİYORUZ

 

Saksılar geldi. Rengarenk küp biçimde tahta. Aman bir güzel renkleri var. Hardal sarısı duman mavisi gelen giden hasta… Evlere sipariş istiyorlar. Dahası geçen yıl festival için aynı saksılardan çiçekliklerden  kulübün sporcuları belediye götürecek diye  saklamışlar. Sonra kulübün önüne koydular. Ne iştir dedim bizim saksılar burada. Bir utandılar bir utandılar. Gençler hocam belediye geri götürecek diye derneğin önünden aldık. İsterseniz geri koyalım. Öyle tatlı öyle içtendiler ki… Çiçek seviyorsunuz bu yeter dedim. Ha derneğin önünde olmuş saksılar ha kulübün önünde farketmez. Yeter ki iyi bakın çiçeklere. Yeni saksılarımızda geldi. Emirgan bir kat daha güzelleşti. Panomuz çiçeklerle Atatürk resmimizle uzun saksılarla, köyümüzüm eski resimleri, önemli şahsiyetleriyle güzelleşmişti. Ama boyası eskimişti. Şöyle bir uçuk mavi güzel giderdi. Biri geldi Boğaziçi imardan izin almak gerekir. Cezası en az beş sene, bir diğeri mal sahibinden izin almak gerekir.  Ölme eşeğim ölme. Dernek binamızı restore etmiştik. Yoldan gecen nazımızın geçtiği Emirganlılardan elli yüz lira alarak boya işçilik saksı parasını çıkardık. Derneğe yük olmadık. Ama şimdi durum kritik Emirganlı dekoratör dostum yalçın iki saat içinde ekipler gelmeden boyama işini bitirdi. Yaranamazsın bu millete eski kirli sarı yıkık dökük duvar pırıl pırıl olmuştu. Bir kadın Başka renk bulamadınız mı? Demesin mi?  Türbe duvarı gibi olmuş.

Hadi bakalım merdivenleri okulun merdivenlerini rengarek boyayalım. Aman bir şikayet bir şikayet muhtar aradı. Mesuliyet bana ait güzel olacak dedim. Mili eğitimin bir projesi varmış belediyeyle birlikte okulu güzelleştirme. Kimi tarihi merdivenler boyanır mı diyor, oysa 2015 yılında belediye demirleriyle birlikte taşları da değiştirmiş. Duvarlar rutubetli, borda renk küf küf dışarıya vurmuş. Gelene Sarıyer belediyesi 2015 plaketini gösteriyorum. Yatışıyor gidiyor. Aferin belediyeye. Tarihi eser gibi yapmış. İspanyol merdivenleri gibi…

Hevesli öğretmenler resim hocası eşliğinde resimler yapıp boyuyorlar. Bir neşe bir güzellik geldi. Çok bilmiş bir amca çocukları çalıştırıyorsunuz milli eğitime şikayet edeceğim. Vereyim numarayı şikayet et diyorum. Öğretmenlerde, çalışıyorlar. Birlikte üretip birlikte yaratıyorlar.

Nerden şikayet edeceksin. Et bakalım gör gününü. Önce bir müzik, sonra bağlanma, sonra operatöre bağlanma. Bire tuşla ikiye tuşla üçe tuşla. Ölme eşeğim ölme. Zaten müdürü şube müdürünü bulamazsın.

 Amca çok zengin… Şu benim duvarıma da resim yapın diyecekti ama boyayı al resimleyelim dedim. Yanaşmadı. Bedavacı avantacı halkım benim para gitmesin de.

Al bir şikayet daha. Bu da yakın arkadaşım müzisyen. Bir bayan arkadaş. Boyalar atmosferi kirletiyormuş. Çıldıracağım. Keçileri kaçırma noktasına geldim.

Öyle böyle merdivenler çok şık oldu. Merdivenin başından bakınca balık sırtı gibi tarazlanan açılıp kapanan bir gökkuşağı görüntüsü çıktı. Gelinler geldi, uzak yerlerden resim çektirmeye gelenler oldu. Bir de genç ressamımız Anka kuşunu sokağa bakan cepheye konduruverdi. Bir de yanına bir İran halısı motifinde bir resim kondurdu . Tebriğe kutlamaya gelenlerin haddi hesabı yoktu. Boya bittikçe Emirganlı boya fabrikatörü bir hayırsever vatandaş yardımcı oluyordu. Çok mutlu olmuştum. Önceleri soğuk bakanlar bu iş olmaz diyenler, şimdi ne dersem yapmaya hazırdılar. Şuraya havuz yapacağım desem kimse itiraz etmeyecekti.  Zaten tanıyanlar huyumu suyumu biliyorlardı.

Karşıda panonun yanında bir duvar vardı. Hamit amcaydı. İyi bir adamdı. Emirgan kitabımızı yazarken çok faydalanmıştım ondan. Ama şimdi yoktu. Oğlunu buldum buluşturdum. Bu duvarı da boyayıp Emirgan’la ilgili Yahya Kemal’in, Attila İlhan’ın şiirlerini asacaktım. Sanat tarihi uzmanıymış. Duvar horasan bağdadi yapıda yapılmış. Özel bir uzmanlık çalışması gerekiyormuş. Ayın sonunda gelip boyasını yapacakmış. Ama üstüne şiir görüntü istemiyor. Canım sıkıldı. Kime sorsam bu işten anlayanlar bile tarihi duvarla alakası olmadığını söylediler. Bunlar köyümüzün gençleriydi. Ama vakit bulup da gelemiyorlardı. Bazıları da ne cenaze ne düğüm ne festivalde göremezsin ama internette her şeye maydanoz olurlar. Arkadaş da ortalık da görünmedi. Müsait bir anda arayacağız. Ama genelde pırlanta gibidirler.

Su lazım su… Susuz olmuyor. Dayanıklı sardunyalar dikmek lazım. Sardunya dayanıklı üreme şansıda kuvvetli.

Bir Emirgan korusuna gidelim. Çiçeğe bayağı para gitti. Daha fazla harcayamayız. Emirgan korusunda koru şefi bayan yardımcı oldu, seve seve veririz dedi. Bir Emirganlı eski velimde arabasıyla yardımcı oldu. Kasalarla sardunya Atatürk begonya ateş çiçekleri aldım. Taşımak biraz güç oldu ama derneğin önüne mektep sokağa geldi..

Tezahüratlar arasında kasaları indirdik. Çiçeğe meraklı Emlakçı ağbi aşka geldi çoştukça çoştu. Sular benden dedi. Rengarenk süzgeçler saksılar aldı.  Melih ağbi bir de akşamsefası bulsak diyordu. Yahu o gariban bitkimi desem çalı mı desem çiçekten sayma onu diyorum ama anlatamıyorum. Ekip sağlam oldu. İş çiçek dikmekle bitmiyor. Bakmak lazım. Herkese bir heves geldi. Necmi Usta makası aldı eline kuruyan dalları çiçekleri budadı. Adeta dünyası değişmişti. Kışa doğru süs lahanası diktik. Nasıl büyüdü. Tohum vermesi bile ayrı bir güzellik. fes gibi sarkıyor sarı lacivert, sarı kırmızı… Sokağımız şenlenmişti. Merih Ağbi, Necmi Usta hasta Galatasaraylı. Emlakçı ağbi ta Altınoluklardan akşamsefası fideleri getirdi. Kalan saksılara diktiler. Bunların cinsi de güzelmiş. Ama hep sarı kırmızı açıyor. Bu işte bir oyun var diyorum. Resmen oyuna geldik. Bu Galatasaray’lıların bir oyunu. Sarı lacivert çiçek de hayli fazla. Necmi usta muziplik yapar, Fenerli, Beşiktaşlı müşterilerinin pantolon ceplerine aslan amblemini oya gibi işler.  Lider bazen geri çekilmeyi bilmeli. Ben de sevmeye başladım akşamsefalarını. Akşamüzeri geceleri sarı kırmızı bir güzel açmaya başladılar. Sokak sarı kırmızı renklere büründü. Beşiktaşlı olarak ben de siyah beyaz renklerden çiçekler oluşturmaya başladım düşümde. İlk işim peyzaj mimarlarının görüşünü almak olacak yeter ki tüm dünyada savaş açlık olmasın. Her yeri akşamsefaları kaplasın.  Yalnız mor acı biberlerim cilalanmış gibi pek neşeli iştahlı.Koparmaya kıyamıyoruz. Ben ve Necmi usta . Bir takipçisi var.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —