'Vicdanlara sesleneceğim'Muhtar Aydın Demirci

MAHALLELER 10.10.2022 19:40:57

 

Vicdanlara Sesleneceğim

 

Saygıdeğer halkımıza bir duyurumdur ;

 

Roman vatandaşlarımızın eğitim imkanları olmadığından ve mahalleye okul servisleri girmediğinden dolayı , çocuklarımız hem cahil kalmakta hemde meslek sahibi olamamaktadır. Bu sebeple de çocuklarımız madde bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklar ve diğer çeşitli suçlara karışarak hem mahallemiz hemde şehrimiz için önemli sorunlar oluşturmaktadır.

Ben mahalle muhtarı olarak elimden geldiğince yetkililerimizle görüşerek sorunlarımızı ilettim. Bunlar çocuklar için bir oyun parkı ve top sahası ile düğün ve nişan yapabileceğimiz bir yerin olmasıdır. Ayrıca vatandaşlarımıza kimse iş vermemektedir. Günlük işlerde çalışmakta ve bir sosyal güvenceleri de bulunmamaktadır. Hastalık , sakatlık yada yaşlılık durumlarında ise geçimlerini sağlayamamakta ve kaderlerine terk edilmektedirler. Bu yüzden hem yetkililerimiz hem de iş sahibi insanlarımızdan bizlere düzenli iş vermelerini rica etmekte ve beklemekteyiz.

'Romanlar mutlu ve huzurlu olursa şehrimizde mutlu ve huzurlu olacaktır'. Bu sebeple tüm Roman vatandaşlarımızın katılımıyla sesimizi yetkililere ve halkımıza duyuracağımız bir toplantı yapmayı planladık. Yeri ve zamanını önümüzdeki günlerde bir duyuru ile sizlere ilan edeceğim. Umarım bu toplantıyla Roman vatandaşlarımızın bu sessiz çığlıkları duyulacak ve gerekenlerin yapılmasına da bir katkı sağlayacaktır.

 

Saygılarımla

Turanlar Mahalle Muhtarı Aydın Demirci

 

 

 

Roman olmak bizim kaderimiz ama yoksulluk da kaderimiz mi olmalıdır? 

 

Socrates ‘in “ Allah insanı iyilik yapmak için yaratmıştır. İnsan ancak iyilik yaparak mutlu olur. Ruhun amacı budur. Mutluluğun yolu budur”sözü bizlere mutlu olmanın yolunun aslında iyilik yapmakla olabileceğini göstermekte değil midir? “Allah inananlar ve iyilik yapanların yanındadır” olarak da Kur’an da Nahl süresinin 128. Ayeti iyilik yapmanın önemini anlatmaktadır. 'Çocuklar Allahın birer mucizeleridir. Çocuklara uzanan el Allahın size uzanan elidir. Çocukları güldüreni Allah da daima güldürürmüş' olarak Kur'an da ve hadislerde çocuklar ile ilgili bu şekilde bahsedilmektedir. Yoksul ailelerin çocuklarının , bu yoksulluk döngüsünden çıkabilmeleri , hayatta bir fırsat eşitliği bulabilmeleri ve daha iyi bir yaşam için bir şansları olabilmeleri  bizlere bazı sorumluluklar ve görevler yüklemekte değil midir? Ayrıca bu çocukların yoksulluk ve eğitimsizlik sonucu çeşitli suçlara ve zararlı alışkanlıklara bulaşmalarının önlenebilmesi de hem kendi çocuklarımız hemde şehrimiz için ne kadar önemli olduğu da yine görülebilmekte değil midir? Bu da aslında bir Dağın Arkasını Görebilmek değil midir? Turanlar Mahalle Muhtarı Aydın Demirci ile birlikte ilçemizde yaşayan Romanların sorunlarıyla ilgili yaptığım röportaja ait bu yazımı da tekrar yine sizlerin engin görüşlerinize sunuyorum.

Turanlar Mahalle Muhtarı Aydın Demirci “ Mahallemizde ki çocuklarımız ilkokul 4 den sonra okula gidemiyorlar. Bu bizim en büyük sorunlarımızdan biridir. Bundan önce Kaymakam Mustafa Ayhan ve Belediye Başkanı Kamil Kamışoğlu zamanında mahalleye servis araçları geliyordu ve çocuklarımız da okula gidebiliyorlardı. Ancak şu anda bu imkan yok. Çocuklar ilkokul 4.sınıftan sonra okula gidemiyorlar” olarak çocukların okuyamadıklarını bu şekilde açıkladıktan sonra “ Çünkü burada oturan insanlar günlük yaşayan gariban insanlardır. Ve servis ücreti ödeyecek imkanları yoktur. Bunun yanında Sn.Kamil Kamışoğlu burada iki öğrenciye de burs vermiştir. Bu çocuklardan bir tanesi Hemşire olmuştur. Diğeri de Turizm okulunu bitirmiştir” şeklinde devam etmiştir.

Muhtar Aydın Demirci ile görüşürken Bahçe Şehir Üniversitesinin bir Kuruluşu olan BETAM'ın yoksul çocuklar ile ilgili yaptığı bir araştırma sonuçları aklıma gelmişti. Bu sonuçlara göre  'Yoksul doğan çocuklar , çocukluğunun büyük kısmını şiddetli bir yoksulluk içinde geçirdiğinde genelde ömür boyu yoksul kalıyor , hatta sonraki nesillere de bu yoksulluğu miras bırakıyor. Öyle ki daha ana rahminde yoksul çocuklar , akranlarından fiziksel olarak ayrılıyor. Yoksul bir çocuk doğum anında düşük kiloyla başlıyor hayata. Gelişiminin en hızlı olduğu ilk 36 ayda yetersiz beslenen çocuklar gerek fiziksel gerekse zihinsel bakımdan akranlarından geriye düşüyorlar. Daha sonra bu riskler katmerlenerek artıyor. Okul öncesi eğitim alamayan bu çocuklar , ortaokul ve lise yıllarında okulu terkle başlayan , vasıfsız işçilikle devam eden ve sonrasında bir sonraki kuşağa geçen bir kısır döngü halinde devam ediyor' olarak yoksulluğun babadan oğula ya da anneden kıza bir miras gibi nasıl geçtiğini bu şekilde açıklamaktadır.

“Burada yaşayanların okuma imkanları olmadığından bir meslekleri de olamamıştır. Ayrıca buranın insanlarına kimse bir iş de vermemektedir. Genelde hamallık , ayakkabı boyacılığı yada günlük işler gibi işlerde çalışmaktadırlar. Bunun yanında ormanda diken kökü toplayarak hayatlarını ve geçimlerini de bu şekilde sürdürmektedirler ” olarak Romanların sorunlarını anlatmaya devam eden Muhtar Aydın Demirci bu şekilde devamlı bir işleri olmadığı için özellikle de kışın evlerinde oturduklarını ve bu şekilde geçimlerinin daha da zorlaşttığını  ve buna bağlı olarak da bir sosyal güvenceleri ve emeklilik gibi bir imkanlarının da bu şekilde olamadığını belirtmiştir.

“Çocukların burada hiçbir sosyal imkanları yoktur. Mahallede bir oyun parkı , bir küçük top sahası yoktur. Aileler çocuklarını çarşı merkezinde ki oyun parklarına götürmekte buda her zaman olamamaktadır” olarak çocuklar için sosyal alanlar olmadığını belirten Muhtar Aydın Demirci “ Bu yıllardır süregelen bir sorundur . Bu yıl söz verdiler . Bizler de umutla beklemekteyiz.” şeklinde sözlerine devam etmiştir. Ayrıca romanların müzikte çok kabiliyetli ve yetenekli olduklarını , ama imkanları olmadıkları için bu çocuklarında ziyan olduğunu belirten Aydın Demirci sözlerine “  Bir müzik evi gibi bir yerimiz olsa hem çocuklarımız burada yetişir , meslek sahibi olurlar ve bu şekilde de suçlara ve zararlı alışkanlıklara bulaşmaları da önlenmiş olur” olarak devam etmiştir.

Turanlar Mahalle Muhtarı Aydın Demirci çocuklarla ilgili sorunları anlatırken , Prof.Dr.Selçuk Şirin'in başkalarının çocuklarını dert etmek gerektiğini belirten tespitlerini size aktarmak istedim. 'Çocuklarımızın geleceği , başka çocukların geleceğinden ayrı düşünülemez . Çocukların gelişimi , sadece kendi evimizin içinden başlayıp  bizlerle çocuklarımız arasında ki etkileşimle sonuçlanan bir süreç değildir ve onların hikayelerini tek başınıza yazamıyorsunuz ' şeklinde açıklamasıyla başkalarının çocuklarını dert edinmenin önemine değinen Prof.Dr Selçuk Şirin bunun gereğini de 'O nedenle sadece kendi çocuklarımızı dert etmekle yetinmeyip başkalarının çocuklarını da dert etmemiz gerekiyor. Çünkü hikayenin geri kalanını onlarla birlikte yazacaklar. Günün sonunda bizim çocuklarımız evden çıktıktan sonra o çocuklarla birlikte yeni  bir hayat kuracaklar' olarak ifade etmektedir. Kendi çocuklarımızın geleceğini başka çocuklardan ayrı düşünülmemesi önemli değil midir? Çünkü çocuklarımızın ilerideki yaşamlarında bu başka çocuklar ile arkadaş , eş , hısım , akraba yada iş arkadaşı olabilecekleri , aynı mahallede ve aynı Şehirde birlikte yaşayabileceklerinin de dikkate alınması gerekmekte değil midir?

“Bunun yanında roman vatandaşlarımızın düğün ya da nişan cemiyetlerini yapacakları bir yerleri yoktur. İmkanları olmadıkları içinde bir salonda düğün yapamamaktadırlar. Evlerinin önünde küçücük bir alanda bunları yapmaya çalışmaktadırlar” şeklinde de mahallede yaşayanların yoksul ve gariban insanlar olduğunu ifade eden Muhtar Aydın Demirci bu konuda da ilgilerden gerekli olan bir binanın yapılmasını da rica ettiklerini iletmiştir.

“ Evlerimiz 40 metre karedir. Ve bu evlerde üç hane bazılarında dört ya da beş hane birlikte yaşamaktadır. Yani bir evde 15 ya da 20 kişi birlikte kalmakta tuvalet , banyo ve mutfak ortak kullanım olduğundan büyük sorunlarda oluşmaktadır. Bunun yanında evlerimiz birbiri ile bitişik ve karşı karşıya olduğundan ve çocukların oynayacağı bir alanda olmadığından insanlar arasında zaman zamanda sorunlar oluşmaktadır” olarak da evlerinin yeterli olmadığını ifade eden Muhtar Aydın Demirci  ileriye yönelik olarak da , babalı oğullu ve analı kızlı dediğimiz iki katlı evlerin yapılarak kendilerine teslim edilmesini de yine yetkilerden rica ettiklerini belirtmiştir.

Muhtar Aydın Demirci “Bizler roman vatandaşları olarak , roman olmamız bizim bir kaderimizdir. Ama yoksulluk da bir kaderimiz mi olmak zorundadır diye düşünmekteyiz. Bizler çok bir şey istemiyoruz ki. Yetkililerden ve ilgililerden ricamız , çocuklarımıza bir oyun parkı , küçük bir futbol sahası ve nişan ile düğünlerimizi yapabileceğimiz ve misafirlerimizi ağırlayabileceğimiz bir soysal binamızın olmasıdır” şeklinde taleplerini bu şekilde belirttikten sonra da ,

“İnsanlarımıza iş verilmesini de istemekteyiz. Buradaki insanlarımız çalışırlarsa çocuklarını okutabilir. Geçimlerini sağlayabilir. Ve bu şekilde bu yoksulluk döngüsü kırılabilir. Ayrıca çocuklarımızın suça ve zararlı alışkanlıklara yönelmelerini de bu şekilde önlenmiş olabiliriz” olarak sözlerine son vermiştir.

Yokluk ve yoksulluk çocuklarımız için bir kader mi olacak ? Ya da bu çocuklarımız nesilden nesillere böyle yoksul kalmaya devam mı edecekler? Unutmayalım ki , İyi bir insan ile kötü bir insan olmak arasındaki fark vicdan sahibi olmak değil midir? Bu soruların cevaplarını da yine sizlerin yüce takdirlerinize bırakıyorum. 

 

Saygılarımla

Araştırmacı Yazar Mak.Müh. Kayhan Şafak

 

Roman vatandaşlarımızla birlikte 24 Nisan 2022 tarihinde yaptığımız programımızı facebook Şehir Vizyon Tv ve YouTube Şehir Vizyon Tv ' de izleyebilirsiniz.

 

Belediye kanununda var. Peki neden hiç gündem olmuyor?

Halktan aldık haberi

“O zamanlarda yeterince sözümüzü geçiremedik” Hüdaverdi Bahadır

"Kadınların ekonomik güçlerinin arttırılmasına yönelik işler yapacağım" Setenay Halis

"Kadınlar inandıkları yolda iradeyle ve sabırla gitmelidir" Emine Kavakçı Tosun

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun" Sevgi Işıklar

Kırk Kızlar Türbesi neden kaderine terk ediliyor?

Hepsi söz vermişlerdi. Peki neden yapılmıyor?

Akyazı da çok güzel hikayeler yazılıyor

"Gördüğüm Zatımızın Sarı Dede Hazretlerimiz olduğuna kanaat getirdim" Salih Kondi

Çok pişmanım. Başka canlar yitip gitmeden bir şeyler yapın. Zekai Işıklar

Akyazılı çocuklar kızak yapıyor Hendekli çocuklar neden sosyal medyadan bakıyor?

“Hendek’ten Gazze’ye Gönül Köprüsü” basın toplantısı yapıldı.

Neden Akyazı Belediye Bütçesi 980 milyon da Hendek 300 milyon?

Bir vefat ve bir haber. Mehmet Civelek

Boşuna demiyoruz "yaparsa yoksul çocuklar yapar" diye. Kayhan Şafak

2.Bölge Hendek / Sakarya Teşvikleri

Sanayi Sitelerinin altyapı işlerinin tamamı üstyapı işlerinin de %70'i bakanlık tarafından karşılanmaktadır

“Güzel bir hikayeydi ama masal oldu” Mehmet Cömert

Hendek Sanayi ve Ticaret Odası üyelerine neler kazandıracaktır?

"Başkanımızı yalnız bırakmayacağız" Osman Kutlu

“Hem bir iş insanı hemde bir siyasetçi olarak destekliyorum” Hamit İsmailoğlu

“Futbol kulüplerinin bir tarafından tutanlarla ayakta kalması oldukça zor bir durumdur” Adil Karabulut

“Ne yapalım? Bizlerde Hendek meydanını trafiğe mi kapatalım?” Hasan Ayar

“Bu işe herkes sahip çıkmalıdır” Oktay Yaşa

"Destekliyorum ve gereken destekleri de vereceğim" Okan Öğreten

"Söylev de kalmasın eylemde olsun" Mehmet Demirel

"İş kadınları olarak da destekliyoruz" Emine Kavakçı Tosun

"Fırsatlar kaçırılmadan gereği yapılmalıdır" Engin Güllü

"Hantek Dolmuş Esnafları olarak destekliyoruz" Murat Akdeniz

Yükleniyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 28 22 1 5 40 71
2.Fenerbahçe 28 21 2 5 45 68
3.Samsunspor 29 15 8 6 11 51
4.Beşiktaş 28 13 6 9 14 48
5.Eyüpspor 29 13 8 8 10 47
6.İstanbul Başakşehir 28 12 10 6 7 42
7.Göztepe 28 10 9 9 10 39
8.Gazişehir Gaziantep 28 11 11 6 0 39
9.Kasımpaşa 29 9 8 12 -3 39
10.Antalyaspor 29 11 12 6 -19 39
11.Trabzonspor 28 9 10 9 9 36
12.Konyaspor 29 9 13 7 -7 34
13.Rizespor 28 10 14 4 -12 34
14.Bodrum FK 29 9 14 6 -10 33
15.Kayserispor 28 8 11 9 -12 33
16.Sivasspor 29 8 14 7 -8 31
17.Alanyaspor 29 8 14 7 -11 31
18.Hatayspor 28 4 17 7 -23 19
19.Adana Demirspor 28 2 22 4 -41