Değerli okurlarımız;
Yıllardır hiçbir makam mevki yada para pul peşinde koşmadan sadece ilçemizin daha güzel şeylere sahip olması için uğraşıyoruz. Ama hep reşit sen söyle sen işit gibi oluyoruz.
Ama bu seçim dönemi sonunda ilk defa çok umutlandık. Çünkü belediye meclisi 4 partinin değerli üyeleriyle oluşmuştu. Yani biri duymazsa yada görmezse bir başkası duyar yada görür diye çok umutlanmıştık. Neredeyse 1,5 yıl olacak ama hiçbir şey değişmedi. Yani böyle gelmiş böyle gider gibi olduğunu naçizane olarak düşünmekteyiz. Çünkü belediye meclisinde genelde sadece imar işleri görüşülüyor. Mesela Kent Konseyi ne durumda hiç görüşülmüyor? Mesela Belediye kafeteryaları tekrar özel sektöre veriliyor ama muhalefetten hiç kimse yapmayın etmeyin demiyor. Mesela Yenimahalle pazarı kapanıyor yine muhalefetten hiç kimse yapmayın etmeyin demiyor. Çünkü yokluk ve yoksulluk da oldukça fazla var.
Mesela belediye kanununda var ama türbelerin bakımı yada onarımı neden yapılmıyor? Yada bu konuda bir bütçe varmı diye muhalefetten hiç kimse neden sormuyor? Mesela gençler savruluyor neden bir kültür ve sanat evi kurulmuyor diye muhalefetten hiç kimse sormuyor? Mesela yokluk ve yoksulluk da var. Neden kadınların ev işi el işi ürünlerini satacakları küçük küçük dükkanlar yapılmıyor diye muhalefetten hiç kimse sormuyor? Mesela esnaf çocuklarının önünü açmak için ilçenin dört bir tarafında belediye sıralı dükkanları yapılmıyor veya yeni dolmuş hatları kurularak şöför esnaf çocuklarının önü neden açılmıyor diye muhalefetten hiç kimse neden sormuyor?
Mesela komşu ilçenin çocukları yaylalarda karda kızak yapıyor Hendeğin çocukları neden sosyal medyadan yada televizyonlardan izlemek zorunda kalıyor diye yine muhalefetten hiç kimse sormuyor? Mesela komşu ilçenin belediye bütçesi 980 milyon bizim bütçemiz neden yıllardır 300 milyon? Ticareti, sanayiyi, turizmi arttırmak için ne tür planlarınız var diye yine muhalefetten hiç kimse neden sormuyor? Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Yani belediye kanununda ne yazıyorsa madde madde bunlar neden muhalefetten hiç kimse tarafından sorulmuyor? Bilemiyoruz diyoruz ve takdirlerini kendilerine bırakıyoruz.
Ama birçok konularla ilgili değerli meclis üyeleriyle görüşüyoruz. Söyleriz yaparız ederiz diyorlar. Söz veriyorlar ama mecliste bu konularla ilgili hiçbir şey söylemiyorlar. Yani bizlerde diyoruz ki; Bu konuları konuşursanız Sn.Belediye Başkanının böyle konularda ki düşüncelerini herkes öğrenmiş olur. Meclis kayıtlarına geçer. Bir daha ki seçimlerde halkın terazisine çıkıldığında neler söyleyecekleri de bilinmiş olabilir. Mesela bizler naçizane olarak merak ediyoruz. Bir daha ki seçimlerde Akova Sağlık Ocağını kimse yapmazsa ben cebimden yapacağım diye bir daha derlermi?
Çünkü bu konuda yakınlarından birileri böyle bir şey yok. Kayıt aldınızmı diye bizlere söylemişlerdi. Bizlerde önce şaşırmıştık. Çünkü kulağımızla duyduk demiştik. Ayrıca siyasi haber yapmıyoruz. O yüzden kayıt altına almadık demiştik. Ama Sn.İrfan Püsküllü geldiği zaman mahallemize hoş geldiniz diye karşılamıştık dedik. Çünkü mahallemize sağlık ocağı yapacağını hemde kendi cebinden yapacağını söylemişlerdi. Bu büyük bir olaydı. Çünkü Hendek siyasi tarihinde ilk defa adayların seçilmeden bir dikili ağacı gibi eserleri olacaktı. Buda herkese bir örnek olacaktı. Yani bir dikili ağacı gibi eserleri olmayanlarda hemen gözünü belediye başkanlığına dikemeyecekti. Çünkü herkes aday olanın bir dikili ağacı varmı diye ona bakacaktı. Böylece ilçemizin dört bir tarafında dikili ağaçlar gibi eserler çoğalacaktı. İlçemiz daha da güzelleşecekti.
Neden kader cesurlara daima yardım edermiş ?
Bunu bir tarihi gerçeklikle anlatmaya çalışacağız. Şöyleki; İngilizler düşmanlarıyla savaştan önce bir centilmenlik anlaşması yaparlar. Buna göre savaşta subaylar öldürülmeyecektir. Çünkü askeri savaşa sürende geri çekende subaylardır. Çünkü subaylar olmazsa kargaşa ve kaos olur. Yani savaşı da barışı da sağlayan subaylardır diye belirten bir antlaşma yaparlar. O yüzden İngiliz subayları savaşlarda korkusuzca en önde savaşırlar. Ve çok iyi birer askeri liderlikler de yaparlar.
Hayatta böyle değilmi? Kendiniz için yada halkınız için iyi niyetli güzel şeyler yapmak varken oturup beklemenin kime yada kimlere ne faydası olabilir ki? Çünkü niyeti güzel olanın Allahda(c.c.) önünü de yolunu da daima açık tutarmış. Sn.Turgut Babaoğlu ilçe başkanlığı yaptığı zamanlarda cesurca sürekli halkının yanındaydı. Seçim zamanı da partisi aday göstermeyince cesurca bir karar alarak başka bir partiden aday olmuş ve seçimi kazanmıştı. Yani gördüğünüz gibi kader cesurlara daima yardım edermiş.
Sn.Turgut Babaoğlu tekrar aktif siyasete dönse nasıl olur?
Bizlerde diyoruz ki; Sn.Turgut Babaoğlu tekrar aktif siyasete dönse nasıl olur? Çünkü kendileri belediye başkanlığı yaptı. Belediyenin çalışma biçimini biliyorlar. Belediye imkanlarının neler olduğunu da çok iyi biliyorlar. Yani belediye meclis üyelerinden çok daha fazla bilgi ve tecrübeye sahipler. Çünkü bir belediye meclis üyesine belediye bütçesinde türbelerle ilgili ne kadar bir bütçe ayrılmış diye sorduk. Onlarda bilmediklerini söylediler. Çünkü belediye bütçesi öyle kalem kalem değil toplam olarak şu kadar diye bilgi verildiğini söylediler.
Ayrıca değerli bir belediye meclis üyesi; yarın bir gün bir işimiz düşebilir diye herkes Sn.İrfan Püsküllü’den çekiniyor demişlerdi. Ama Sn.Turgut Babaoğlu çekinirmi? Çekinmez değilmi? Çünkü bir sonraki seçimde aday olacaklarını hem bizlere hemde basında söylemişlerdi.
Neden başarı kolay olmuyor ki?
Evet neden bu konuyla ilgili bir şeyler yazmak istedik ki? Çünkü belediye meclisinde sürekli imar işleri görüşülüyor. Elbette görüşülmelidir. Ancak bu ilçenin görüşülecek başka konuları da yokmudur? Vardır değilmi? Ama görüşülmüyor. Neden diye sormuyoruz ve takdirlerini önce kendilerine sonrada sizlere bırakıyoruz.
Ancak bu konuda bir şeylerde söylemek istiyoruz. Şöyleki; Bir vatandaş olarak anladığımız; daha seçimlere çok var. Hele o günler bir gelsin o zaman bakarız gibi bir durumdayız sanki diyoruz. İyide başarı öyle kolay elde edilmiyor ki? Thomas Edison lambayı bulabilmek için yıllarca 3000 deney yapmıştır. Karbon lifini yapabilmek için çok okumuş, çok araştırmış ve dünyayı gezmiştir. Evinin bahçesinde bitkiler yetiştirmiştir. Sonuçta dünya tarihine dünyayı aydınlatan insan olarak geçmiştir. Ve vefat ettiğinde bütün dünya insanları evlerinin ışıklarını bir dakika boyunca yakıp söndürerek ona vefalarını göstererek ahirete yolcu etmişlerdir. Yani görüldüğü gibi başarı öyle kolay olmuyor.
Bu işler nasıl olabilir ki?
Sözün özü öyle seçimlere 2 ay kala sahaya çıkmakla yada seçimlere 1 yıl kala çalışmakla bu işler olmaz diyoruz. Peki nasıl olabilir ki? Naçizane olarak sürekli halkın içinde, esnaf ve iş insanlarının içinde olmakla yani bir prens gibi olmakla olabilir diyoruz. Birde halk tabiriyle kapı arkasından konuşmak gibi yemekli toplantılarla adaylık açıklamalarıyla da olmaz diyoruz. Bu konuda bir haberde yaptık. Hani halk tabiriyle köyün kızı nişanlanınca isteyeni çok olurmuş gibi değil de gönlüde niyeti de olan varsa hemen gidip istemelidir diyoruz.
Bunun içinde sahaya inmek gerekir diyoruz. Bütün mahalleleri gezmek, kapı kapı dolaşmak ve hiçbir şey yapılmasa da en azından oturup bir bardak çay içerken vatandaşları dinlemek gerekir. Çünkü dinlemeyi bilmek çok önemlidir. İnsanlar sosyo-psikolojik olarak kendilerini dinleyenleri daha çok severmiş.
Halk nasıl mutlu edilebilir ki?
Bunun yanında stratejiler geliştirebilirsiniz. Bir dağın arkasını görebilirsiniz. Yani sözün özü vizyonlar çizebilirsiniz. İşte bunun içinde bilmek, tanımak ve anlamak gerekir. Bunun yolu da mahalleri gezmek ve burada başka neler yapılabilir diye düşünmek gerekir diyoruz. Çünkü herkes mutlu olmak ister diyoruz. Bunları anlatmak amacımızsa; bize ait sözümüzle bilgi sahibi olmak için çok okumak, kültür sahibi olmak için çok gezip görmek ve vizyon sahibi olmak içinde her ikisini de yapmak gerekir diyoruz. Sözün özü bir dağın arkasını görebilmek ve bir fark yaratabilmek içinde vizyon sahibi olmak gerekir diyoruz.
Neden Sn.Turgut Babaoğlu aktif siyasete dönmelidir ?
Naçizane olarak Sn.Turgut Babaoğlu tekrar aktif siyasete dönmelidir diyoruz. Çünkü bizler gibi vatandaşların sesleri duyulmuyor. Ancak onların sesleri ilçenin dört bir tarafında duyulacaktır diyoruz. Sonuçta ilçemizin dört bir tarafında dikili ağaçlar gibi eserler çoğalacak ve ilçemiz daha da güzel bir yer olacaktır diyoruz. Çünkü Sn.Turgut Babaoğlu daha önce bunu yapmıştı. Yıllarca mahalle mahalle gezmiş, kapı kapı dolaşmış, gitmediği düğün dernek, cenaze ve taziye kalmamış ve ayrıca da sarılmadığı kucaklamadığı neredeyse hiç kimsede kalmamıştı. Bunun yanında cesurca halkıyla birlikte mücadele etmiş ve sonuçta da halkının önüne çıkmıştı. Ve halkımız da gereğini yapmıştı.
Değerli okurlarımız başarıya giden yol bu şekilde ne güzel görülüyor değilmi? Ama burada önemli olan cesurca halkı için, esnaf ve iş insanları için mücadele etmektir. Yani bir prens gibi olabilmektir diyoruz.
Yenimahalle pazarı neden kapandı ki?
Kısa bir örnekle yazımıza devam ediyoruz. Oda şöyledir; Yenimahalle pazarı kapandı. Mesela Sn.Turgut Babaoğlu aktif siyaset içinde olsaydı kapanabilirmiydi takdirlerini sizlere bırakıyoruz? Ancak görevde olduğu yıllarda kapatmamıştı. Büyük baskılara göğüs germiş ve kapatmamıştı. Yani bir prens gibi davranmıştı diyoruz. Ayrıca bir haberle gereken tepkisini de iletmiştir. Halk tabiriyle imamın kayığına binmemiş ve siyasi ömrünü uzatmıştır diyoruz.
Ama Sn.İrfan Püsküllü neden böyle yapmıştır açıkçası anlayamadık diyoruz. Çünkü prens olayım derken acaba kantarın ayarını bir tarafa fazlamı kaçırdı diyoruz. İyide ayarı bozulan kantar yeri ve zamanı geldiği zaman herkes gibi onları da tartacaktır diyoruz. Yine halk tabiriyle imamın kayığına binmiş midir yada binmemiş midir veya siyasi ömrünü uzatmış mıdır yada kısaltmış mıdır? Takdirlerini kendilerine ve sizlere bırakıyoruz. Çünkü sayılı günler göz açıp kapanıncaya kadar çabucak gelip geçiyor.
Sn.Turgut Babaoğlu neden kaybetti ki?
Peki o zaman Sn.Turgut Babaoğlu neden kaybetti diye sorulabilir? Buna ait bir yazıyı daha önceden yayınlamıştık. Burada naçizane olarak sadece iki tespitimizi açıklamak istiyoruz. Birincisi Sn.İrfan Püsküllü’de aday gösterilmemiş ve cesurca davranarak halkının önüne çıkmıştı. Yani mağdur bir durumdaydı. İkincisiyse kendi cebimden yapacağım demişti. Halkı buna inandırmıştı ve halkın büyük hayaller kurmasını sağlamıştı diyoruz. Peki bir daha ki seçimlerde bunların bir anlamı olacak mıdır yada olmayacak mıdır? Hep birlikte göreceğiz diyoruz ve şimdilik başka da bir şey demiyoruz…
Saygılarımızla
Arş.Yaz.Mak.Yük.Müh.Kayhan Şafak