Neden mevzu yeni başlıyor diyoruz ki?
Çünkü takım oyunumu yoksa bireysel oyunlarmı? Yani takım oyunu oynayan bir takım mı kurmak yada yıldızlar takımı mı kurmak önemlidir diyoruz?
Neden değer verirseniz değer alırsınız diyoruz ki?
Hendekspor yönetiminin basın toplantısına davet edildik ve katılım sağladık. Hertürlü kibirden uzak halk tabiriyle paçalarından mütevazilik akan gibi bir yönetim görmüş olduk diyoruz. Birde burnu havada afaki nutuklar atmayan yani halk tabiriyle yerini ve yurdunu bilen sözün özü de haddini bilen bir yönetim de görmüş olduk diyoruz. Çünkü yolun sonunda parayla vezirde yada rezilde olunacağını bilen bir yönetim de görmüş olduk diyoruz. Ayrıca en önemlisi de dürüstçe konuşan bir yönetim de görmüş olduk diyoruz.
Sosyolojik ve psikolojik açıdan neler söylenebilir ki?
Bu konuda değerli bir yönetim kurulu üyesi güzel bir şey söylediler. Hendekspor'u ilçemizdeki bir avuç zenginin yönettiğini söylediler. Zamanla bunların yer değiştirdiğini ama hep aynı bir avuç zengin insanın yönettiğini söylediler. Bu çok önemli bir vurguydu. Çünkü bizlerde hep bunu söylüyorduk. İlçemiz gittikçe yoksullaşıyordu. Çünkü eğitimli ve varlıklı insanlar Hendeği bir bir terkediyordu. Neden böyle yapıyorlardı ki?
Çünkü Hendekte onların sosyal ve psikolojik yaşamına ilişkin hiç bir şeylerde yoktu. İşte bizlerde yıllardır bunun için çalışmaktayız ve çalışmaya da devam ediyoruz. Yani Hendeğin varlıklı insanları buradan gitmesin ve başka varlıklı insanlarda gelsin diye uğraşıyoruz. Çünkü futbol da çok büyük bir finans isteyen bir spor dalıdır.
Napolyon İspanya kralına ne demişti ki?
Ayağı yere basan bir yönetimde görmüş olduk. Çünkü konuşurken kelimeleri özenle seçen ve halk tabiriyle ağzından çıkanı kulağın duyması gibi dikkatlice konuşan bir yönetim profili de vardı. Birde dürüstlük hakimdi. Eğip bükmeden açık ve net bir şekilde açıklamalarda bulunmuştular. Çünkü Napolyon’un İspanya Kralına söylediği gibi insanlar neye ihtiyaçları varsa onun için savaşırlarmış sözü uyarınca dertlerinin sadece Hendekspor olduğunu anlamış olduk. Çünkü dert başka şeyler olunca da sezon sonunda neler olduğunu da zaten onlarda bizlerde görmüştük.
Neden hem bireysel hemde toplumsal rıza önemlidir ki?
Çünkü farkı yaratan insandır. Bunun içinde en başta inanmak gerekir. İnanmak için de bilmek, tanımak ve anlamak gerekir. Sosyolojik ve psikolojik olarak hem kendinizi hemde toplumu başarıya inandırmak gerekir. Bunun içinde vizyonlar sunabilmek gerekir. Bunun içinde hedefi yakınlaştırmak gerekir. Yani futbolcuların halkla, esnaf ve iş insanlarıyla, futbol okullarıyla ve diğer okullarla ziyaretleri önemsenmelidir.
Sosyoloji bilmeden psikolojiden anlamadan herhangi bir iş yapılabilirmi ki?
Olmaz. Peki neden olmaz ki? Çünkü yaptığınız işler halkın büyük çoğunluğunu ilgilendiriyorsa olmaz diyoruz. Peki ne yapılması gerekir ki? Toplumsal rızaların alınması gerekir diyoruz. Peki bu nasıl olacak ki? Bu ancak hedef küçültmekle yani hedefi yakınlaştırmakla olur diyoruz. Bu sebeple Hendekspor futbolcularının önce bir Hendekli gibi olmasıyla olur diyoruz. Bunun içinde tarihi, değerleri, sanayi ve ticareti, tarımı ve hayvancılğı, eğitimi, kültür ve sanatı, turizmi ve sporunu tanımasıyla olabilir. Bunlarda futbolcuların, dikmen dağında yada çiğdem yaylasında futbol golfü oynamasıyla olabilir. Kadife deresinde sucuk ekmek yemesi ve semaverde çay içmesiyle olabilir.
7’ler grubu olan salman dede, erenler dede, sarı dede, sultan baba dede, muap dede, dur hasan dede ve keremali dede ile birlikte Şeyh Halil, Şeyh Benli, Şeyh İzzettin İsmail ve Kırk Kızlar türbelerini ziyaret etmeleriyle olabilir. Yağbasan mahallesinde Hendeği alan Yağıbasan Kumandanın yattığı yığma tepeyi ziyaretle olabilir. Uzuncaorman da Fatih Sultan Mehmet Han’ın kurdurduğu ve İstanbul’un fethinde kullanılan kızak ve direklerin üretildiği orman okulu ve orman atölyesinin olduğu yerin ziyaret edilmesiyle olabilir. 2.OSB deki iş insanlarını ziyaret etmekle olabilir. Hendek’te ki esnaf ve iş insanlarını ziyaret etmekle olabilir. Okulları ziyaret etmekle olabilir. Dereboyunda halkın içine karışmakla olabilir. Tabure üzerinde oturup bir bardak çay içmekle yada bir parça gözleme yemekle olabilir.
Bu şekilde futbolcular nerede olduklarının ve ne için mücadele ettiklerinin farkına varmış olurlar. Yani büyük bir bütün olan Hendek’in takımı Hendekspor’un ne anlama geldiğini anlamış olabilirler. Çünkü bu işler Hendekspor büyük bir camia demekle olurmu? Olmaz. Bu şekilde futbolcular da sezon sonuna kadar sakatlanmadan buradan başka takıma gideyim diye düşünmez. Halk tabiriyle canını dişine takarak mücadele ederler. Sonuçta kazanan sadece Hendekspor değil onlarda olacağını daha iyi anlamış olabilirler. Bu şekilde hem Hendekspor hemde başka takımlara transferlerinde ücretlerinin çok daha fazla artacağını anlamış olabilirler.
Neden değer verirseniz değer alırsınız diyoruz ki?
Çünkü insanların varoluş amaçlarından en önemlisi belkide genlerin aktarımıdır. Bu şekilde kendini göstererek bilgi paylaşımı yaparlar. Ayrıca bu şekilde mutlu olmaya çalışırlar. İşte sosyal medya kanallarının gerçek işlevi de budur. Bu aslında doğal bir süreçtir. Sözün özü bunlar tamamen bilgi paylaşımları yani genlerin aktarımıdır.
Bu yüzden futbolcularla çekimler yapılmalıdır. Halkın, esnaf ve iş insanları içinde yada okullarda veya futbol okullarında bol bol yayın yada fotoğraf çekimleri yapılmalıdır. Futbolcularla çekimler de yapılarak duygu ve düşünceleri de alınmalıdır. Bunun sonucunda değer verilince değerde katmış olacaklardır. Yani futbolcuların değerli oldukları onlara hissettirilmelidir. Çünkü onlar birer yıldızlardır. Onlara birer yıldızlar oldukları hissettirilmelidir. Ayrıca halk, esnaf ve iş insanlarının da yıldızlara erişimi kolaylaştırılmalıdır. Çünkü yıldızlara uzanmak her zaman oldukça zordur.
Hendekspor’u şampiyon yapan Adil Karabulut’la bizler işte bunları yapmaya çalışmıştık. Futbolcuların nerdeyse hepsi çekimlerde bir şeyler söylemek istiyordu. Onların heyecanlarını ve mutluluklarını yüzlerinden de okuyabiliyordunuz. Çünkü onlara değer vermeye kendilerini değerli hissettirmeye çalışmıştık. Onlarda Hendekspor’u şampiyon yapmışlardı. Çünkü bu işler böyledir. Değer verirseniz değer alırsınız.
Teknik olarak neler söylenebilir ki?
Bunun yanında yok antrenörmüş yok futbolcularmış çok fazla bir önemi yoktur. Yani kim gelirse gelsin çok değerlidir ve bir değer katacaktır. Çünkü Mourinho Fenerbahçespor'a çok fazla bir şey katamamıştır. Çünkü sonuçlar ortadadır. Bu sebeple bunlara çok fazla takınılmaması gerekir.
Takım oyunumu yada bireysel oyunmu önemlidir?
Burada amaç ne istediğinizdir. Çünkü 3.lige çıktınız ne olacak? 2.lige çıkacaksınız öylemi? Peki sonra ne olacak? Bir avuç iş insanı var. Geçen yıl harcanan para 40 milyon. Bu yıl belki 80 milyon olacak? 3.lige çıkınca belki 100 milyon olacak. 2.lige çıkınca belki 200 milyon olacak. Peki bu paralar nereden bulunacak? Belediyenin de imkanları belli değilmi?
Bu sebeple takım oyunu yerine yıldızlar çıkaracak bir oyun sistemi uygulanmalıdır. Bireysel yetenekleri geliştirici bir oyun sistemi kurulmalıdır. Sözün özü Hendekspor yıldızlar üreten bir takım olmalıdır. Peki bu nasıl olabilir ki? Mesela orta sahada daraltılmış kademelerde 2’li yada 3’lü oyunlar kurmakla olabilir mi? Yani oyun orta sahada yakın kademe sistemiyle sol yada sağ kanada uzun toplarla olabilirmi? Yada kaleye sırtı dönük forvete uzun toplarla yada defans arkasına uzun toplarla olabilirmi? Bunun içinde orta sahada en az bir adam geçebilen futbolcular olması gerekir. İkili yakın düzende bu olabilir.
Çünkü sol yada sağ kenardan topu oyuna sokmak yada gol pozisyonu yaratmak oldukça zordur. Çünkü bir tarafınız taç çizgisidir. Ya şansınıza yada defansın yorulmasıyla bu belki olabilir. Ayrıca halk tabiriyle hiçbir şey göründüğü gibi de değildir diyoruz. Çünkü naçizane olarak bizlerde uzun yıllar futbol oynadık ama profesyonel olarak yapmadık. Çünkü yolumuzu eğitimden yana kullandık.
Ayıca bunları şunun için anlatıyoruz. Almanya yada İngiltere takım oyunu oynarlar ama yıldızlar çıkaramıyorlar. Bu şekilde dünyaya hem futbolcu hemde futbol maçlarını çok fazla satamıyorlar. Ama bir İspanya bir Portekiz bir Brezilya hem fubolcu hemde maç yayınlarında çok fazla satış yapıyorlar. Çünkü maçları izlemek hem heyecanlı hemde çok zevklidir. Ama topu sürekli paslarla karşı kaleye taşımak öyle değildir. O yüzden Hendekspor kurgusunu yıldızlar takımı olacak şekilde yapmalıdır. Bu yüzden orta sahada iki yada 3 oyuncu bu şekilde özel çalıştırılmalıdır. İleri uçta forvet sürekli sırtını kalaye dönük şekilde çalıştırılmalıdır. Sağ yada sol kanatta en az bir adam geçmek üzerine çalıştırılmalıdır. Ve uzun topa hakimiyet ve topu forvetle buluşturacak yada çaprazlardan kaleye direkt vuruşlar yapabilecek şekilde çalıştırılmalıdır.
Çünkü defanstan yada kaleciden dönen toplarla gol pozisyonları da üretebilecektir. Defansif anlayışta top karşı oyuncudayken ikili topa basma gibi olabilirmi? Lamine Yamal gibi bir yıldızın nasıl çaresiz kaldığını gördük. Yani kademelerin birbirine yakın yada daha hareketli olması gibi olabilirmi? Bu şekilde Hendekspor yıldızlar üreten bir takım olabilir. Yani futbolcu satabilen bir takım da olabilir. Bu şekilde uzun dönemde de finans sorunlarını biraz da olsun çözebilir diyoruz. Ve bu konuda naçizane olarak söyleyeceklerimiz de şimdilik bu kadardır diyoruz.
Bütün bunların sonucunda halk tabiriyle değer verirseniz değer görürsünüz. Yani sözün özü de değer verirseniz değer alırsınız diyoruz.
İşte bu yüzden bizlerde mevzu yeni başlıyor diyoruz ve yeni Hendekspor yönetimine başarılar diliyoruz.
Saygılarımızla
Arş.Yaz.Mak.Yük.Müh.Kayhan Şafak
