Koyunculuk İle Geçen Bir Yaşam Hikayesi
Oktay Kahya
Merada koyunları izlerken , "Orda uzak bir köy var uzakta gitmesek de kalmasak da o köy bizimdir" şarkısının dizelerinde betimlenen köylerde yaşamayı , yeşilliklerde koşmayı , kuzuların , köpeklerin , kedilerin ve doğanın içinde olmayı belki bir gün olabilir diye hayal ettiğimizi düşünüyordum . Çadır önünde yemeklerini yaparken dinlediğim , bu işten başka hiç bir iş yapmayı bilmeyen , bu işi kendi ve ailesi için bir yaşam biçimi olarak seçen Oktay Kahya ile çocukluk hayalini gerçekleştirmek için onunla bir araya gelen Mücahit Meriç gibilerin yazmaya çalıştıkları yaşam hikayelerini belleğimde kurmaya çalışıyordum. Bu yazımı bu düşüncelerle ve onların cümleleriyle yazılmış olarak sizlerin görüşlerinize sunuyorum.
Oktay Kahya Dedeleri Ordu ilinden gelip Sakarya ili Hendek İlçesi Şeyhler Mahallesine yerleşen Tarım ve Koyunculuk işleri uğraşan 3 çocuklu bir ailede 1983 yılında doğdu. Ortaokul tahsilinden sonra Dededen ve Babadan gelen koyunculuk işine devam eden , evli ve 2 çocuk babası olan Oktay Kahya "Çocukluğumdan bu yana da hep bu işi yaptım , işimi çok seviyorum ve bu yüzden de başka hiç bir iş yapmak istemedim" sözleri ile de aslında bu işin kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu ifade etmekteydi.
Koyunculuk işi ile ilgili "Koyunculuk çok meteşakkatli bir iş , koyunları sürekli gözlemeniz gerekiyor. Bağırsak hastalıkları gibi bir çok hastalıklar sonucu ani ölümler olabiliyor. Bu sebeple aşılarını yaptırtmak ve sürekli takip etmek gerekmektedir" gibi bilgiler veren Oktay Kahya "Koyunculuk işinden bir gelir elde edebilmek için en az 100 koyun , geçinebilmek için ise en az 200-300 koyun bakmak gerekir , buda 2.000-3.000 dönüm gibi çok geniş meraların olmasını gerektiriyor. Ayrıca bu işi en az 2 kişi ile yapılmalıdır " şeklinde de açıklamalarda bulundu.
Oktay Kahya sözlerine "Koyunculuk meralarda yapılan bir iştir. Koyun gezmeyi seven bir hayvandır. Kar kapatmadığı sürece hayvanlar merada otlayabilir. Bunun yanında ahırlarda da yem takviyeleri yapılmalıdır. Damızlık koyun 8 yaşına kadar oluyor ve Kasım ayı sonundan Şubat ayına kadar olmak üzere 2 yılda 3 doğum yapabiliyor.Ayrıca Yılda 2 doğum için fleşing denilen özel bir yemleme yapılmaktadır. Kuzular ise 110-120 gün içerisinde kesime gidiyor. Bu sebeple bir veteriner ile anlaşıp düzenli bir hizmet almak önemli dir" olarak da sözlerine devam etti.
Oktay Kahya " Koyunculuk için bir devlet politikası olması gerekiyor. Yem fiyatları düşmeli yada tatmin edici bir teşvik verilmelidir. Devlet teşviki hayvan başına yıllık 30 TL dir. Damızlık birliğine 5 TL kesiliyor , kalan net para 25 TL dir. Koyunlar günde 1-1,5 kg kesif yem ilave olarak da kaba yem yerler . Bir koyunun ayda bir çuval yem yediği 50 kg yemin fiyatı ise 120 TL dir. Bu sebeple doğru dürüst bir gelir elde edemiyoruz. Çiftçi bağkur borcumuz var ödeyemiyoruz.
Bundan dolayı da Devlet teşvik vermeli bizleri desteklemelidir. Ayrıca Damızlık Birliğinin bizlere bir koyunların ıslah edilmesi çalışması gibi yada herhangi başka bir desteği de olmuyor. Dolayısıyla her şey ile kendi başımıza mücadele ediyoruz , ayakta kalmaya , yaşamaya ve bu işi yapmaya devam ediyoruz" şeklin de ki sözleri ile de koyunculuk işinin maliyetlerinin oldukça yüksek olduğunu belirtmektedir. Çocuklarının da ileride bu işi yapmalarını çok istediğini belirten Oktay Kahya " Yeterli destek verilirse , koyunculuk hem bir ailenin geçimini hem de iyi gelir elde etmesini de sağlar " şeklinde de bu konuda ki düşüncelerini ifade etmektedir.
"Çocukluğumdan bu yana hayvanlar içerisinde büyüdüm. İş hayatında çalışırken sürekli olarak emekli olduktan sonra hayvancılık yapmak , doğa ile iç içe olmak gibi düşüncelerim ve hayallerim vardı. Bu sebeple Oktay Kahya ile birlikte bu işe girdim . Her gün yeni bir şeyler öğreniyorum ve bundan dolayı da çok mutluyum" şeklinde duygularını belirten Mücahit Meriç , 1964 yılında Hendek'te doğdu. Makine Teknikeri olan Evli ve 2 çocuk sahibi Mücahit Meriç sözlerine "Maliyetler yüksek olduğu için yağmurlu havalarda bile hayvanları meralara çıkarmak zorunda kalıyoruz" olarak devam etti . Mücahit Meriç'de "Çocuklarımın da bu işi yapmalarını bende çok istiyorum. Eğer teşvikler ve destekler yeterli derecede olursa çocuklarına eğitimlerini tamamladıktan sonra bu işi yapmalarını önereceğim" diyerek oda düşüncelerini bu şekilde ifade etmiş oldu.