Kayhan Şafak’tan masallar; "Kendini en akıllı sananlar"

Kendini en akıllı sananlar masalı.

ŞEHİR VE İNSAN 4.06.2025 18:49:00
Kayhan Şafak’tan masallar;

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde uzak diyarlarda bir yerlerde kendini en akıllı sananlar yaşarmış. Kendilerini o kadar akıllı sanarlarmış ki kimsenin de aklını beğenmezlermiş. Bir gün bir araya toplanmışlar ve “Bu böyle olmaz çok akıllıyız ama el elden üstündür demiş atalarımız. Ya bir gün bizden daha akıllıları ortaya çıkarsa o zaman ne yapacağız?” demişler. Orada içlerinden kendini en akıllı sanan biriside “Benim bir fikrim var “demiş. Herkes heyecanla “Çabuk söyle o zaman nedir?” demişler? O da “Bir birlik kuralım” demiş? Çünkü her zaman birlikten güç doğar demiş. Herkes hemen ne birliği? demişler. O da “Kendini en akıllı sananlar birliği” demiş 

Oradakiler iyi ama bu ne işe yarayacak ki? demişler. O da “Durun anlatayım” demiş ve başlamış anlatmaya “İçimizden seçtiklerimizi her yerin başına geçireceğiz. Böylece başa geçilecek hiçbir yer bırakmayacağız. Böylece bizden akıllılara da hiçbir yer kalmayacak bu şekilde. Onlarda ya oturdukları yerde kalacaklar yada bu diyardan gidecekler. Ayrıca başka akıllılarda gelmeyecekler bir daha buraya bu şekilde” demiş. Herkes hımm, iyi bir fikir gibi görülüyor demişler. Hep beraber deneyelim o zaman demişler. Sonrada başlamışlar her yerin başına geçmeye, o kadar çok uğraşmışlar ki yer kalmayınca da olsun deyip bizden başkası olmasın diye her yerin ortasına bazen de sonuna bile geçmeye başlamışlar. 

Gel zaman git zaman mutlu olmuşlar bu şekilde. Ama yine gel zaman git zaman sonra bakmışlar ki her şey ters gitmeye başlamış. Orası boşalmaya başlamış. Herkes orayı terk etmeye başlamış. Kimselerde gelmemeye başlamış. Orası küçülmeye ve yoksullaşmaya başlamış. Orada yaşayanlarda mutsuz olmaya başlamışlar. İmkanımız olursa bizde buradan gideceğiz demeye başlamışlar. Bu söylentiler kendini en akıllı sananların da kulaklarına gitmiş. Ama onlar o arada kendi aralarında o kadar çok tartışıyorlar ve kavga ediyorlarmış ki belli bir zaman bunları duymamış yada görmezden gelmişler. 

Sonra bir bakmışlar ki orası küçülmeye ve yoksullaşmaya başlamış. Başına geçecekleri başka yeni yerlerde açılmamaya başlamış. Hatta başında oldukları yerlerde bir bir kapanmaya bile başlamış. Sonunda birbirleriyle kavga etmeye bile başlamışlar. Çünkü başına geçecekleri neredeyse hiçbir yerde kalmamış sonunda. Onlarda birbirlerinin geçtikleri yerlere göz dikmeye başlamışlar. Sen bırak ben geçeceğim başa diye başlayan kavgaları her geçen gün artmaya başlamış. 

Hatta birbirlerinin davetlerine bile gitmemeye başlamışlar. Böyle kara kara düşünüyorlar ama işin içinden de bir türlü çıkamıyorlarmış. Çünkü böyle giderse ne geçecekleri bir baş kalacak nede çalışabilecekleri bir yer kalacakmış orada onlara. O aklı veren kendini en akıllı sananda ortalıklarda gözükmüyormuş artık orada.

Bir gün oraya bir Bilgin çıka gelmiş. Olanlar onunda kulağına kadar gelmiş. Çevresinde gördüklerine bu durumu sorarak öğrenmeye çalışmış. Oradakilerde sonunda böyle olacağı belliydi zaten demişler. Bilgin de nasıl belliydi demiş? Ne oldu ki buralarda demiş? Onlarda olanları bir bir anlatmışlar Bilgine. Bilgin de “Peki gerçekten buranın en akıllıları onlarmı? Yani aralarında okumuş, üniversite lisans , yüksek lisans, doktara, doçent, profesör yada ordinaryüs profesörler mi var içlerinde” diye sormuş oda onlara. 

Onlarda “Bilmiyoruz ki. Sadece kendilerini buranın en akıllısı sandıklarını biliyoruz o kadar" diye demişler Bilgine. Bilgin de “Tamam şimdi anladım” demiş. Sonra bir gün kendini en akıllı sananlar birliğine haber göndermiş ve ziyarete gelmek istediğini iletmiş. Ne yapacaklarını şaşırmış halde olan kendini en akıllı sananlar ise çaresizce kabul etmişler ve buyursunlar gelsinler diye Bilgine haber göndermişler. 

Bilgin de ziyarete gitmiş onları. Hoş geldin ve hoş bulduktan sonrada Bilgin “ Sizin bir derdiniz varmış. Siz hele bir anlatın dinleyeyim. Sonrada ne diyeceğimi söylerim sizlere” diyerek geliş sebebini açıklamış onlara. İçlerinde kendini herkesten en akıllı sananlardan birisi “ Biz buranın en akıllısıyız. Sen kimsin nesin ki bize akıl vereceksin” demiş Bilgini küçümser bir ifadeyle. Bilgin de bu sözlerden hiç alınmadan “Siz hele bir anlatın bakalım, neymiş derdiniz bir bilelim.  Derdinize derman olacak bir şeyler belkide buluruz bu şekilde  demiş. 

Bunun üzerine orada kendini en akıllı sanan bir kişi bu sözler karşısında düşünmüş.  Bir çarede gelmiyormuş aklına. “Tamam anlatacağım her şeyi” diyerek başlamış anlatmaya her şeyi bir bir. Bilgin de hiçbir şey demeden dinlemiş onu sessizce. Daha sonra kendini herkesten en akıllı sanan kişi “Anlatacaklarım bundan ibaret. Hadi şimdi sen anlat bakalım, o aklınla bize ne diyeceksin?” demiş. 

Bilgin yine istifini bozmadan başlamış konuşmaya, anlatmaya. Önce ”Siz yanlış yaptınız” demiş. Hepsi bir ağızdan ne yanlışı? demişler. Bilgin “Durun acele etmeyin anlatacağım hemen her şeyi size bir bir” demiş. “Siz kendinizi en akıllı sanmışsınız. Ama akıl lafta değil baştadır demişler. Siz ise kendinizi en akıllı sandığınızdan dolayı bunu hiç bilememişsiniz. Kendinizi çok beğendiğinizden dolayı da öğrenmek de istememişsiniz. Yada öğrenmek için birilerine sormak bile istememişsinizÇünkü siz kimsenin aklını hiçbir zaman beğenmemişsiniz.

Ayrıca onlardan öyle korkmuşsunuz ki yerimize geçecek, başında olduğumuz yerde gidecek diye her türlü kurnazlıkları, her türlü oyunları yapmışsınız, her türlü dolapları çevirmişsiniz. Onları küstürmüşsünüz. Onları bıktırmışsınız. Onlarda buradan hiç bir şey olmaz deyip ya susup hiçbir şey yapmamışlar yada başka yerlere gitmişler. Sonuçta da burası boşalmış ve yoksullaşmaya başlamış. Yeni hiçbir şeyler de yapılmamış bu yüzden. Size de başına geçeceğiniz yeni hiçbir şey ya yapılmamış yada başına geçtiklerinizde bir bir kapanmaya başlamış”

Bilgin bir ara susup, beni dinliyorlarmı? Acaba dediklerimi anlıyorlarmı? diye onlara bakmış. Bakmış ki öylece sessiz sedasız hem oturmuş dinliyorlar hemde meraklı gözlerle kendisine bakıyorlarmış. Oda devam etmiş konuşmaya, “Allah herkesi aynı ve eşit akılda yaratmamıştır. Akıl akıldan her zaman üstündür. Sevgili peygamberimiz(s.a.v.) ilim Çin de bile olsa gidin alın, öğrenin demiştir. 

Ayrıca içinizde okumuş, üniversite lisans , yüksek lisans, doktara, doçent, profesör yada ordinaryüs profesörler varmı? Bu yüzdenmi kendinizi en akıllı sanıyorsunuz ” diye sormuş onlaraOnlarda “ Yok ya, o kadar da değil" demişler. Bilgin de "Bak gördünüzmü? Demekki boşu boşuna kendinizi en akıllı sanmışsınız bugüne kadar. Sonra farklı akıllar demek çeşitlilik demek zenginlik demektir. Ancak bu şekilde gelişebilirsiniz, başına geçmek isteyeceğiniz yerlerde ancak bu şekilde çoğalır. Yoksa buralar körelir, boşalır ve yoksullaşır o şekilde. 

Böyle devam ederseniz herkes gibi sizde körelirsiniz, mutlu olamazsınız. Zamanla birbirinizin yerlerine bile göz dikerek kavga edersiniz birbirinizle. Ne sizde nede hiç kimsede bir huzur kalmaz bu şekilde. Böylece herkes mutsuz ve huzursuz olur. İmkanı olanlar buradan gider. İmkanı olmayanlarda küser. Bir daha da hiçbir şey yapmaz burada. Ve burasıda boşalmaya, terk edilmeye ve gittikçe de yoksullaşmaya devam eder bu şekilde” dedikten sonrada “Benim diyeceklerim şimdilik bu kadar” diyerek konuşmasını bitirmiş bu şekilde. 

Oradakiler “Bilgin efendi doğru söylüyor” demişler birbirlerine. Sonrada “Eğer biz buranın en akıllısı olsaydık bu durumda olurmuyduk? İşte bizimde buranın da hali ortada. Bu gidişle geçecek ne baş kalacak nede çalışacak bir yer bizlere. Çok yakında da oraya buraya sen geçecen ben geçecem  diye daha çok kavga edeceğiz birbirimizle. Hem işlerimiz bozulacak hemde daha mutsuz olacağız bu şekilde” diye kendi aralarında konuşmaya devam etmişler bu şekilde. 

Aralarındaki konuşmaları bitince de dönmüşler Bilgine ”Önce senden özür dileriz. Kendimizi buranın en akıllısı sanıyorduk. Bizden daha akıllısı da yoktur sanıyorduk. Bizden daha akıllılar, baş olmasın bir yere yada gelemesin bir daha buraya diye, hiçbir boş bir yerde bırakmadık bu şekilde burada hiç kimseye. Senide çok küçümsedik bu yüzden işte. Ama haklısın biz yanlış yaptık senin de dediğin gibi bu şekilde. Peki ama ne yapacağız şimdi , tekrar o güzel mutlu günlerimize nasıl döneceğiz, bunuda söylermisin bize” demişler. 

Bilgin de hay hay demiş. Sonrada “Ama önce kendini en akıllı sananlar birliğini bırakın” demiş. “Yada herkesi de bu birliğinize alın” demiş. “Bu şekilde bırakın herkes kendi aklıyla bir yerlere geçsin. Buna karışmayın bir daha. Bu şekilde hem size hemde herkese de tekrar mutluluk, huzur ve zenginlik gelir. Sizde tekrar dönersiniz o mutlu ve huzurlu günlerinize tekrar bu şekilde” demiş. Kendilerini en akıllı sananlar hep bir ağızdan “Sağolasın Bilgin efendi. Seni Allah gönderdi bize. Meğer her şey bu birlik yüzünden gelmiş başımıza. Sen olmasaydın bilemeyecektik bunun sebebini hiçbir zaman bu şekilde ”demişler.

Sonrasımı ne olmuş? Kendilerini en akıllı sananlar birliğini bırakmışlar hemen. Herkesle konuşmuşlar. Herkesin kendi aklıyla bir yerlere gelmesine bir daha hiçbir şekilde karışmamışlar. Onlar ve herkes de o mutlu ve güzel günlerine tekrar geri dönmüşler. Daha sonrası nemi olmuş? Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine diyerek masalımızda burada sona ermiş diyoruz…

Saygılarımızla

Arş.Yaz.Mak.Müh.Yük.Kayhan Şafak

 

Kayhan Şafak’tan masallar “Kendini beğenenler ile sağ kulağının üstüne yatanlar"

Kayhan Şafak’tan masallar “Kaybedenler"

Kayhan Şafak'tan masallar; “Bilgin dağın arkasını nasıl görmüş”

Kayhan Şafak’tan masallar “Bir dikili ağacı olmayanlar"

Kayhan Şafak’tan masallar; "Kendini en akıllı sananlar"

Kayhan Şafak’tan masallar “Dolap yapan marangozlar"

Sn.Turgut Babaoğlu aktif siyasete dönse nasıl olur?

Sn.Turgut Babaoğlu'nun farkı neydi?

Gençler köprü altlarında olmamalı?

Boşuna Yaparsa İrfan Başkan yapar işte böyle yapar demiyoruz diyoruz...

Halk neden Turgut Babaoğlu'nu mumla arayacaksınız diyor?

Sadece kendi mahallenizin kadınları için mi mücadele edeceksiniz?

Yenimahalle pazarı kapanıyor. Muhalefet kukuma kuşu gibi oturuyor demekmi lazım? Yada ne demek lazım?

'Yenimahalle Pazarı Kapanmasın Anneler Ağlamasın' Sanatçı ve Gazeteci Sevgi Işıklar

Belediye kanunda hepsi var. Peki bütçede de varmı?

Neden hep Reşit sen söyle sen işit gibi oluyoruz?

"Gençlerimiz elimizden bir yıldız gibi kayıp gidiyor." Yaşar Gevher

Belediye kanununda var. Peki neden hiç gündem olmuyor?

Halktan aldık haberi

“O zamanlarda yeterince sözümüzü geçiremedik” Hüdaverdi Bahadır

"Kadınların ekonomik güçlerinin arttırılmasına yönelik işler yapacağım" Setenay Halis

"Kadınlar inandıkları yolda iradeyle ve sabırla gitmelidir" Emine Kavakçı Tosun

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun" Sevgi Işıklar

Kırk Kızlar Türbesi neden kaderine terk ediliyor?

Hepsi söz vermişlerdi. Peki neden yapılmıyor?

"Gördüğüm Zatımızın Sarı Dede Hazretlerimiz olduğuna kanaat getirdim" Salih Kondi

Çok pişmanım. Başka canlar yitip gitmeden bir şeyler yapın. Zekai Işıklar

Akyazılı çocuklar kızak yapıyor Hendekli çocuklar neden sosyal medyadan bakıyor?

Neden Akyazı Belediye Bütçesi 980 milyon da Hendek 300 milyon?

Bir vefat ve bir haber. Mehmet Civelek

Yükleniyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2