Bu bir siyasi yazı değildir. Çünkü hiç siyaset yapmadık. Hiçbir siyasi yazıda yazmadık. Bu yazıyı yazmamızdaki amacımız güzel ilçemizde güzel hikayeler yazılabilsin. İlçemizin dört bir tarafında güzel hikayeleri yazılacak kahramanlar olsun. Yani onların diktiği güzel dikili ağaçlar gibi eserler olsundur. Başkada hiçbir amacımızda niyetimizde yoktur diyoruz ve konumuza geçiyoruz.
Çocuklar hikayeler okuyarak büyürler toplumlarda öyle sözümüzde olduğu gibi bizlerde hikayeler yazıyoruz. Yani ileride daha büyük hikayeler yazılması için bizlerde naçizane olarak bu hikayeleri yazıyoruz. Peki bir siyasi partinin ilçe başkanlığı seçimlerinde yazılan hikayeler varmıydı? Evet vardı. Sn.Adem Öz’ün bir hikayesi vardı. Bizlerde işte bu yüzden kendilerine bir ödül vermiştik.
Çünkü iyi bir insan olmanın parayla pulla yada makamla mevkiyle değil yürekle ve sevgiyle olabileceğini halka göstermiştir. İyi bir örnek model olmuştur. Bizlerde işte bu yüzden kendilerinin hikayesini yazmıştık.
Çünkü hikayeler önemlidir. Olmazsa olmazdır. Peki başka hikayeler yazanlar varmıydı. Yoktu. Peki hikayeler yazmadan oluyormu? Görülüyor ki işte olmuyor. Öylede değilmi?
Sn.Ali İnci efsanesi bittimi?
Yada Sn.Ali İnci’nin destekledi yada desteklemedi hikayeleri bittimi? Çünkü halk tabiriyle gına getirircesine her belediye seçimlerinde sürekli olarak kaybedenlerde kazananlarda Sn.Ali İnci sayesinde olduğunu söylüyorlardı. Hiçbiri kendilerinde bir kusur görmüyorlardı. Ama gerçek böylemiydi? Yani Sn. Ali İnci sonuca bu kadar etki edebiliyormuydu? Eğer öyleyse evet diyenlerin şimdi neden olmadı sorusuna da bir cevap verebilmeleri gerekirdi. Öylede değilmi?
Halk hikayeler yazanları sever. Hikayelerdeki kahramanları sever. Öylede değilmi?
Sn.Turgut Baboğlu’da kazandığında Sn.Ali İnci destekledi diyenler vardı. Yada Sn.Ali Kemal Sofu kaybettiğinde yine Sn.Ali İnci desteklemedi diyenlerde vardı. Ama öyle yada böyle Sn.Turgut Baboğlu kazanmıştı. Peki gerçekler böylemiydi? Yada gerçekler nelerdi?
Naçizane olarak bizlere göre halk hikayeler yazanları sever. Yani hikayeler yazan kahramanları sever. Sn.Turgut Baboğlu o zamanlarda bir çok hikayeler yazmaya çalışmıştı. Her kesin kahramanı olmuştu. Halk da gereğini yapmıştı. Yani naçizane olarak o zamanlarda halk tabiriyle bileğinin gücüyle kazanmıştı diyoruz. Bu başarı birilerinin öyle yada böyle desteğiyle olmadı diyoruz.
Peki bu seçimde Sn.Turgut Baboğlu’nun hikayeleri varmıydı? Naçizane olarak yoktu. Çünkü söylevleri hep bilindik şeylerdi. Sn.İrfan Püsküllü’nün varmıydı? Onlarında yoktu. Onlarda hep bilindik şeylerdi. Fakat bir fark vardı. Yani konunun tam bam teli dediğimiz yerine gelmiş olduk. Çünkü Sn.İrfan Püsküllü yapmazlarsa ben kendi cebimden yapacağım demişti.
Yani yeni bir hikaye yazmıştı. Halkın hayaller kurmasını sağlamıştı. Yoksa birileri desteklediği için kazanmamıştı diye naçizane olarak düşünmekteyiz. Fakat hikayelerin sonları hep güzel bitermiş. Ama bu kez öyle olmadı diyoruz ve gerekli değerlendirmeleri kendilerinin takdirlerine bırakıyoruz.
Neden hikayesi olmayanların masalları olur ki?
O zaman bizlerde artık Sn.Ali İnci destekledi yada desteklemedi gibi hikayeler sona ermiştir diye düşünebiliriz değilmi? Çünkü bundan sonra güzel hikayeler yazanlar halkın kahramanı olacaktır. Yani birilerinin desteklemesine yada desteklememesine bağlı olmadan yazdığı hikayelerle başarılar kazanılacaktır diye düşünebiliriz. Öylede değilmi?
Bu hikayeler hem halka hemde esnaflara dokunacak olan sıra sıra dikili ağaçları andıran eserlerle olacaktır. Bunun yoluda bugünden başlamakla olur. Çünkü başarıya giden yolun taşları bugünden yapılacak işlerle bir bir örülmeyle olacaktır. Yoksa seçimlere 1 yıl kala bir şeyler yapmakla yada 2 ay kala meydanlara çıkmakla olmayacaktır diyoruz.
Bizlerde Sn.Adem Öz’ü tebrik ediyoruz. Yazdığı güzel bir hikayeyle bu başarıyı kazanmıştır diyoruz. Bundan sonrada hem esnafların hemde halkın gönlüne girecek şekilde başka güzel hikâyeler yazabilirse yani sıra sıra dikili ağaçlar gibi eserler olabilmesini sağlarlarsa daha başka başarılarda kazanacaktır diyoruz.
Sözün özü halkın kahramanı gibi yani bir prens gibi olabilirse halk da her zaman olduğu gibi yine gereğini yapacaktır diyoruz.
Saygılarımızla
Arş.Yaz.Mak.Yük.Müh.Kayhan Şafak