Tarih: 22.05.2025 17:36

Gençler köprü altlarında olmamalı?

Facebook Twitter Linked-in

Değerli okurlarım işlerim yoğundu. O yüzden güzel dereboyuna gidememiştim. Bugün bir gideyim ne var ne yok diye bir bakayım dedim. Köprübaşı muhtarına uğradım. Çok başarılı ve çalışkan biri. Ayrıca çok da güzel düşünceleri var. Dere içindeki otları su geçirmez tulum giyip temizleyeceğini söyledi. Ayrıca dere içine süs amaçlı bir kayık koyacağını belirtti. Köprünün karşı tarafındaki yolun açıldığını ve yakında asfalt yapılacağını söyledi. Çok sevindik. Yani karşı taraftan yürüyerek köprü altından geçip eski şelale çay bahçesinin olduğu yere gidilebileceğini iletti. 

O arada köprü altında basınçlı su ile temizlik yaptığını söyledi. Bakmaya giderken iki gencin köprü altındaki yan duvarın üstünde oturduğunu gördük. Birlikte yanlarına gittik.  Oturmuş cips yiyorlardı. Çok üzüldük. Muhtar gençlere burada değil muhtarlığın olduğu yerdeki oturma bankları olan yerde oturun diye söyledi. Sonra gençlerle beraber muhtarlığın önüne doğru gelirken onlarla konuşmaya çalıştım. Hangi okula gittiklerini sordum. 

Ortaokuldan terk olduklarını söylediler. Bir yerde çalışıp çalışmadıklarını sordum. Yok çalışmayacağız dediler. Her zaman anne baba sağ değil ki. Bu böyle olmaz dedim. Onlarda bizler çalışmayacağız gezeceğiz dediler. Bende insanların ekonomiklik, öğrenme, sosyalleşme ve maneviyat gibi 4 temel bilincini anlattım. Beni anladılar mı? Emin değilim. Çünkü gözleri boşluğa bakar gibiydi. Ayrıca dikkat dağınıklıkları olduğunu gördüm. Ben konuşurken sürekli başka yerlere bakıyor gibiydiler.

Anne babalarınız ne iş yapıyor diye sordum. Babaları fabrikada çalışıyormuş. Anneleri herhalde ev hanımı. Çünkü çalışıyor diye söylemediler. Anne babalarının eğitim durumlarını sormadım. Kitap okuyup okumadıklarını sormaya ise gerek yok diye düşündüm. Hoş anne babalar ne yapsınlar ki? Yeterli eğitimleri var mı? Yada yok mu? Yada kitap okuyorlar mı? Veya kültür ve sanatla ilgili birer hobileri var mı? Olsa herhalde bu çocuklar sokaklarda olmazdı diye düşündüm. Öylede değilmi? O yüzden anne ve babaları suçlamaktan vazgeçelim diyoruz. 

Sonra gidiyoruz dediler ve gittiler. Çok üzüldüm. Muhtara dedim ki; bu çocuklar bizim çocuklarımız. Ama hayatta hiçbir amaçları yok. Daha bu yaşlarda neredeyse savrulmaya başlamışlar. Çünkü ne okulda nede işteler. Böyle nereye kadar devam edecekler ki? İleride hem ailelerinin hemde ilçemizin üzüleceği kötü alışkanlıklara bulaşmaları an meselesi dedim. İşte bu gençler için bir şeyler yapılması gerekiyor. Yani bu gençlerin sokaklardan kurtarılması gerekiyor dedim. 

Bunun içinde bir Belediye Kültür ve Sanat Evi olması gerekiyor dedim. Gençler böyle yerlere giderlerse hem kitap okuma alışkanlıkları kazanırlar. Hemde kendilerini ifade edebilecekleri resim, müzik yada folklor gibi faaliyetler içinde olabilirler. Ayrıca insanlar insanlarla gelişirler. Yani halk tabiriyle üzüm üzüme baka baka kararır. Kültür ve sanatla uğraşan insanları gören gençlerde böyle güzel şeylerle uğraşırlar. Bu şekilde kötü yollara gitmezler dedim.

Buradan Belediye Başkanı Sn.İrfan Püsküllü’den ilçemiz ve halkımız adına bir kez daha rica ediyoruz. Bu gençler bizim Hendeğimizin gençleridir. Eğer bu gençlere sizler sahip çıkmazsanız kötü birileri sahip çıkabilir. Gençleri kötü amaçları için kullanabilir. Gençler alkol, kumar, uyuşturucu yada fuhuş gibi kötü alışkanlıklara sürüklenebilir. 

İşte bu yüzden Gençlere sahip çıkmak aslında Hendeğe sahip çıkmaktır diyoruz. Çünkü bir insanın mutsuzluğu bir evin, bir mahallenin belki de bir ilçenin mutsuzluğu olabilir. Çünkü çocuklar neyi görürlerse onu yaparlar. Gençlerde öyle…

Saygılarımızla 

Arş.Yaz.Mak.Yük.Müh.Kayhan Şafak




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —