Ortaokul yıllarımda okuduğum bir kitapta bilginin önemi anlatılıyordu. Ama hızlı ve doğru bilginin. Bu yüzden yıllardır dünyadaki teknolojik gelişmeleri sürekli takip ediyorum. 5 yıldır da yazılı yayınlarımda ve bazende programlarımda bunları sizlerle paylaşıyorum. Aracımı servise götürmüştüm. Parça değişecekti. Yurt dışından ne zaman gelecek belli değil demişlerdi. Bende neden diye sormuştum? Bütün dünyada çip krizi var demişlerdi. Bende araştırdım. Evet dünyada çip krizi vardı.
Çünkü Çin Devleti bütün dünyadaki çip fabrikalarının tamamının üretimlerini satın almıştı. Bundan dolayı çip krizi vardı. Araştırmalarımı yoğunlaştırınca daha çarpıcı bilgiler edinmeye başlamıştım. Çin dünyadaki 20 teknoloji devi olan şirketlerin 8’ine ABD ise 12’sine sahipti. Çin bunu nasıl başarmıştı diye araştırınca hiçbir şeyin tesadüf olmadığını anlamıştım.
Çünkü Çin ülkedeki bütün özel okulları ve özel dersleri kaldırmıştı. Sebebi ise yoksul çocuklara eğitim fırsatı vermekti. Çünkü dünyadaki bilim insanları yada başarılı insanların büyük bir çoğunluğu yoksul çocuklardan çıkmıştı. Çünkü onların hiçbir şeyleri yoktu. Ama hayalleri vardı. Buda onlara Allahın(c.c.) birer armağanıydı.
ABD’deyse eğitimin 4 yıl geriye çekilmesi planlanmaktadır. Yani bir insanın 18 yaşına geldiği zaman hem üniversiteyi bitirmesi hemde bir meslek sahibi olması düşünülmektedir. Okul öncesi eğitim kurumlarına önem verilmeye başlanmıştır. Yani 0-3 yaş arasında çocuk Anneyle daha sonra 3-7 yaş arası da ana okullarında olması planlanmaktadır. Ayrıca ABD ordusunun askerlerinin 2040 yılına kadar Çanak Beyinli Cyborg’lardan oluşacağı planlanmaktadır.
Farklı bir dünyaya gidiyoruz hep birlikte. Bir tavşanın beyin hücresinden alınan küçük bir hücre bir tabak içerisine koyulan şekerli suda büyütüldü. Bir beyin haline geldi. Tabak içerisinde üretildiği içinde adına da Çanak Beyin koyuldu. Bu çanak beyinin içerisine bilgisayar çipleri takılarak masa tenisi programı yüklendi. Bilgisayarla masa tenisi oyunu oynadılar.
Sonra nemi oldu? Bu çanak beyin düşünmeye başladı ve bilgisayarı masa tenisi oyununda yendi. Bunun anlamı ne biliyormusunuz? Çok yakın zamanda sadece şekerli suyla beslenen yapay zekalı beyinler olacak her tarafımızda. Bunlar belkide çağrı merkezlerinde, bankalarda, masa başı hizmet veren bir çok yerlerde çıkacaklar karşımıza. Yada çok uluslu şirketlerin satış dükkanlarında çıkacaklar karşımıza. Daha sonraları belki daha başka yerlerde de olacaklar.
Ayrıca yine geliştirilen çiplerle bir kutunun üç boyutlu görüntüsünü hiçbir cihaz olmadan başka bir yere aktarılması da yapıldı. Bunun anlamı şu. Bir görüntüyü kamerayla canlı yayın olarak başka bir yerlere aktarabiliyorsunuz. Yani televizyon yada cep telefonlarıyla. Sonra yine televizyon yada cep telefonlarıyla izleyebiliyorsunuz.
Ama diyorum ki hiçbir cihaz olmadan üç boyutlu bir görüntüyü yine üç boyutlu olarak başka bir yere taşımayı başardılar. Bunun ilerisi Işınlanma olacak. Yani artık, araba, otobüs yada uçak olmadan bir yerlerden bir yerlere seyahat edebileceğiz. Yine moto kuryeler olmadan istediğimiz her türlü malları kapımızda alabileceğiz.
Japonyada çeltik yani pirinç üretimi hava ve iklim şartlarına göre değişmekteydi. Bazı zamanlar kuraklık oluyor ve üretim azalıyordu. Japon bilim insanları geliştirilen çiplerle hava hareketlerini incelediler. Çeltik ekilen ovanın önündeki dağın bazı zamanlar yağmur taşıyan bulutların ovaya ulaşmasını engellediğini gördüler.
Yani bazı zamanlar rüzgarlar az oluyordu ve yağmur dolu bulutlar dağı aşamadan yağmurları dağın yamaçlarına bırakıyorlardı. Bu yüzdende kuraklık oluyor ve çeltik üretimi düşüyordu. Ne yaptılar biliyormusunuz? Dağı kestiler. Bu şekilde rüzgarlar azda olsa yağmur dolu bulutların dağı aşıp yağmurlarını ovadaki çeltik tarlalarına bırakması sağlanmıştı. Sonuçta her yıl bol miktarda pirinç üretiminin yapılmasını sağlamış oldular.
Sağlık teknolojilerinde geliştirilen bilgisayar çipleriyle hafıza problemleri, işitme engelleri ve görme kayıpları olan hastaların bilişsel yetilerini ve duyularını yeniden kazanmaları sağlanmaktadır.
Evet şu anda da 2 yıl önce kurulan bir çip şirketinin piyasa değeri 1,5 katrilyon dolara ulaşmış durumdadır. Ülkemizde de bu yönde bazı çalışmalar yapıldığını ve yakın zamanda da üretime geçileceğini biliyoruz.
Peki bu çipleri kimler üretecek?
İnsanlar elbetteki. Peki nasıl üretecekler. Tabiki okumakla diyoruz. Burada kitap okumanın önemini biyolojik olarakda açıklamak istiyorum. Mesela dişimiz ağrıyor bir ağrı kesici aldığımızda vücudumuzdaki tüm hücrelerimizin kapıları kilitlidir. Sadece ağrıyan diş hücrelerinin kapıları açılır ve ilacı içeri alırlar. Buna fermuar sistemi denir.
Yoksa aldığımız ağrı kesici ile tüm vücudumuz uyuşurdu. Ama sadece ağrıyan dişimiz uyuşur. Bunun sebebi de budur. İşte insan beyni de bu fermuar sistemine göre çalışmaktadır. İnsan beyni sadece yeni şeyler gördüğü, duyduğu yada hissettiği zaman beyin hücrelerinin kilitleri açılır. Yeni bilgiler depolanmak üzere içeri alınır.
Günlük duyu organlarımızla yaklaşık 2 milyon bilgi alırız. Bunlar ön bellekte depolanır. Gece uykumuzda ise yeni bilgiler arka bellek dediğimiz bilinç altına kaydedilir. Bu esnada vücudumuz kısmi felçtedir. Sebebi ise bu depolama işlemi esnasında gerçekleşebilecek kazaları önlemektir. İşte rüya dediğimiz şey aslında budur. Yeni bilgiler bilinç altına kaydedilirken depodaki tüm bilgiler çok kısa bir sürede gözden geçirilirken yeni bilgiler ilgili yerlerine kaydedilir. Yani rüya tabirleri aslında koca bir safsatadan başka bir şey değildir. Sadece budur.
Beynimizde milyarlarca sensörler yani antenler yani alıcılar bulunmaktadır. Bunları görevi günde 2 milyon bilgiyi almak ve depolanmak üzere bilincimize iletilmesini sağlamaktır. Eğer biz okumazsak bu sensörler boyu kısa telefon direkleri gibi kalır. Ama okursak bu sensörler dallı budaklı, yapraklı çiçekli ve birirbirine geçmiş tabir yerindeyse balta girmemiş ormanlar gibi olurlar.
Sonuçta duyduğunu, gördüğünü yada okuduğunu anlayabilen ve bunlar karşısında doğru analizler yapabilen ve yeni şeyler üretebilen insanlar oluruz. Bunun yanında kemale ermiş oluruz yani akla dönmüş oluruz.
Bu yüzden okumamız gerekir. Hemde çok. Kur’anda ilk emir “oku” değilmi? Çünkü okursak akla ulaşırız. Yani kemale ermiş oluruz. Yunus suresi 100. Ayette “Allah(c.c.) Aklını kullanmayanlara her türlü pislik ve musibet yağdırırım” ayetiyle bize aklımıza dönmemizi emretmektedir. İşte akla dönmek yani kemale ermek de okumakla olur. Hemde çok okumakla. Ama hep yeni şeyleri okumakla.
Bende bu yüzden kitap bağışları yapıyorum. Yazılarımda ve programlarımda annelerimize sürekli olarak çocuklarınıza ninnilerle birlikte kitaplar okuyunuz diyorum. Ama hep yeni kitaplar okuyunuz diyorum. İşte bu yüzden.
Peki çocuklarımız bilgisayar, çip ve yazılım dünyasına nasıl erişecek?
Bilim ve Teknoloji liseleriyle diyoruz bu yüzden. Şimdilik ilçemizdeki bir teknik lisenin bir sınıfı proje okul olarak yapılamazmı? Burada yetişen çocuklarımız iş insanları ve sanayicilerle birlikte oluşturulacak labaratuvarlarda üretimler yapamazlarmı?
Bu şekilde ilçemiz Bilim ve Teknolojide ülkemizde önemli bir yere gelebilir. Belkide buradan bütün dünyaya güzel buluşlarda yapılmış olabilir.
Ben buna inanmaya ve bu yolda çalışmaya devam edeceğim. Ya sizler…
Arş.Yaz.Mak.Yük.Müh.Kayhan Şafak
